Erkek–Kadın Perspektifinden: Akika Kurbanı’nda Vekâlet — Cesur Bir Tartışma
Doğumla gelen sevinci paylaşmak, minneti ifade etmek isteği… İşte akika kurbanı tam da bunun için var. Ancak bir soru var: Akika’da vekâlet (başkasına vekil verme) kabul görür mü? Bu yazıda, hem “erkek bakışı” denebilecek objektif/veri odaklı perspektifi hem de “kadın/toplumsal duygular” odaklı bakış açısını yan yana koyarak tartışmak istiyorum. Hadi birlikte bakalım — siz hangi görüşe daha yakınsınız?
Akika Nedir — Temel Bilgiler
Akika, yeni doğan çocuk için edilen şükür kurbanıdır: çocuk doğduğunda, Allah’a şükür amacıyla küçükbaş (koyun/kuzu/keçi) veya büyükbaş hayvan kesilir. ([Din İşleri Yüksek Kurulu][1])
Hanefî mezhebinde akika “müstehap / mendûp (yapılması güzel görülen/önerilen)” bir ibadettir; diğer mezheplerde ise sünnet sayılır. ([vuslat.org.tr][2])
Akika’nın en faziletli vakti doğumdan sonraki 7. gün olarak kabul edilir; ancak 14., 21. gün ya da imkân varsa çocuk ergenliğe kadar geçen sürede de yapılabilir. ([Din İşleri Yüksek Kurulu][1])
—
Erkeklerin “Niyet ve Kural” Odaklı Yaklaşımı
Bu perspektife göre önemli olan şey, niyet ve şekîlî kurallardır:
Bir ibadetin geçerliliği için hayvanın kurbanlık niteliklerine uygun olması, usûlüne göre kesilmesi ve niyetin (Allah rızası için akika niyetiyle) doğru yapılması gerekir. ([vuslat.org.tr][2])
Bu yüzden vekâlet — yâni kesimi, bağışı veya kurbanı başkasına yaptırmak — dinen caizdir. Hem bireyler hem de dernekler aracılığıyla akika için vekâlet verilebilir. ([İHH Humanitarian Relief Foundation][3])
Özellikle vakit darlığı, coğrafi uzaklık, imkân eksikliği gibi pratik sebepler göz önüne alındığında, vekâletin hem makul hem de yaygın bir yol olduğu vurgulanır. ([Güncel Oku][4])
Bu bakış açısından bakınca — akika niyetiyle verilen vekalet, tıpkı bayram kurbanlarında olduğu gibi dinî açıdan sorunsuz görülür.
Provokatif soru: Eğer niyet ve usûl ön plandaysa, neden herkes akika için kendi kurbanını kesmekte ısrar ediyor? Vekâlet vererek yapılması niyetsiz sayılır mı?
—
Kadınların / Toplumsal–Duygusal Bakış Açısı: Akika Sadece Kesim Değil, Aile ve Toplumla Paylaşmak
Bu perspektife göre akika yalnızca kurban kesmek değil; doğan bir evladın şükrünü toplumla paylaşmak, yeni bir hayatı kutlamak, akraba komşu ile sevinci çoğaltmak anlamına gelir:
Akika, çocuğun doğum coşkusunu, sevinç ve minnettarlığı sadece maddi bir hayvan kesimiyle değil; aile, akraba, komşu ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak toplumsal bir bağ ve yardımlaşma vesilesi kılar. ([vuslat.org.tr][2])
Vekâlet ile akika yaptırmak, bu toplumsal ritüeli — sevinç ve paylaşımı — soyut ve uzaktaki bir kuruma havale etmek anlamına gelebilir. Böylece “aile ve mahremiyet duygusu” zayıflar; yeni doğanın sevinci, ete – distributive yardıma dönüşür. Bu, bazıları için samimiyetin kaybı anlamına gelebilir.
Hele bir de etin yoksullara/fakirlere dağıtılması, aile bireylerinin et yememesi ya da paylaşımın tamamen “yardım” perspektifiyle yapılması — akikanın asıl amacı olan sevinç‑şükür ritüelini dönüştürebilir.
Bu pencereden bakınca, akika bir kutlama, bir toplumsal paylaşım, bir aile ritüelidir; vekâlet bu ritüeli — en azından duygusal boyutunu — sorgulanır hale getirir.
Provokatif soru: Eğer akika bir paylaşım, bir sevinç gösterisiyse — vekâlet verip “kurbanı uzaklara kestirmek”, bu sevinci ve aidiyeti öldürmez mi? Akika’nın ruhu, vekâletle uygulanınca kaybolur mu?
—
Farklı Mezhep / Dini Görüşler, İslamî Kaygılar ve Pratik Realite
Genel olarak birçok İslamî otorite ve dernek, akika için vekâletin caiz ve geçerli olduğunu belirtir. ([İHH Humanitarian Relief Foundation][3])
Vekâletin yazılı ya da sözlü olması; telefon, internet vb. araçlarla verilmesi de uygulanabilir görülüyor. ([İHH Humanitarian Relief Foundation][3])
Ancak bazı kaynaklarda — özellikle daha “kuralcı / klasikist” görüşlerde — akika’nın, bireyin kendisinin yaptığı, çocuğun doğduğu aileyle doğrudan bağlantılı bir ritüel olması gerektiği; vekâletle yapılmasının “ritüel ruhuna” zarar verebileceği yönünde içsel tartışmalar gündeme getiriliyor. Bu tartışmalar genellikle “akika niyeti + samimiyet + toplumsal paylaşım” gibi boyutlarda yoğunlaşıyor. ([kurantime.com][5])
—
Hangisi “Doğru”? Sizi Hangisine Yaklaştırıyor?
Eğer siz ibadeti niyet + işleme indiriyorsanız — zaman, mekân, pratik zorluklar göz önündeyse — vekâletle akika vermek sizi bağlayabilir.
Ama eğer akikayı bir kutlama, toplumsal paylaşım, yeni doğan çocuğun ailesiyle paylaştığı manevi bir an olarak görüyorsanız — vekâlet bu ruhu törpüleyebilir.
Belki de doğru yanıt: Her iki yolu da — imkân, niyet, samimiyet, toplumsal koşullar — göz önünde bulundurarak bireysel vicdana bırakmak.
Siz ne düşünüyorsunuz? Akika için vekâlet — çağın şartlarına uygun, makul ve geçerli bir çözüm mü, yoksa ruhunu boşaltan pragmatik bir yol mu? Tartışalım.
[1]: “Akîka kurbanı nedir? : Din İşleri Yüksek Kurulu : Dini Bilgilendirme …”
[2]: “Akika Kurbanı Nedir? Şartları Nelerdir? | Vuslat Derneği”
[3]: “Akika Kurbanı | İHH İnsani Yardım Vakfı”
[4]: “Akika Kurbanı İçin Vekalet Nasıl Verilir? – Güncel Oku”
[5]: “Akika (Akîka) Kurbanı: Nedir, Hükmü, Kaç Tane Kesilir?”